14 Mayıs seçimlerine bir ay kaldı. En sorunlu alan olan ekonomi, Türkiye tarihindeki siyasi değişimlerin ana nedeni olarak görülürken, son dönem siyasetinin değerli isimlerinden 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in en çarpıcı özeti olmaya devam ediyor: boş bir tencerenin yıkayamayacağı güç yoktur.’
Özellikle halkın geçiminde popülist söylemler, tarih boyunca olduğu gibi bugün de öne çıkıyor. İktidar ve muhalefet kanadı da vaatlerde önceliği ekonomiye veriyor. Bir yanda ülke nüfusunun yüzde 15’ini etkileyen bir deprem felaketinin resmi var. Bu gerçeklerle sandık başına gittiğimiz bu günlerde, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına gelin biraz daha yakından bakalım.
Özellikle 2021 yılından itibaren ekonomide sorunlar görünür hale geldi. Daha önce uzmanların çokça tartıştığı yapısal sorunlar varken, bunlar küresel konjonktürün de etkisiyle tabanda daha az hissedildi.
14 Mayıs 2023 seçimlerine yaklaşık bir ay kala vaatler daha yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. Millet İttifakı Cumhurbaşkanlığı Adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, arkasında ekonomik söylemlerini sıralıyor.
Sözlerin gerçekçiliği özellikle öne çıkıyor. Devasa bir ekonomistler ekibi olan Ulus İttifakı, bu bahiste daha detaylı ve spesifik vaatlerde bulunuyor.
Ekonomim’den deneyimli gazeteci Hakan Güldağ, tehlikenin şu anda bütçede görünmediğini ancak hesaba katılmayanlar olarak yükün her geçen gün arttığını değerlendirdi.
Ekonomist Arda Tunca, bütçenin ekonomide son dönemde aldığı hasara rağmen şu ana kadar iyi iş çıkardığını söylerken, “tehlike çanlarının çalmaya başladığını” da sözlerine ekledi.
Ekonomilerde sağlık göstergesi olan bütçe açığı hane borcu olarak ele alınırsa, AB’nin Maastricht Kriterlerine göre açığın/GSYİH oranının yüzde 3’ü geçmemesi gerekiyor.
Devlet yönetiminde bütçenin değerine değinen Hakan Güldağ, bütçe açığıyla birlikte borcun arttığını, tasarruf, kemer sıkma ve vergi reformları ile görünümü iyileştirmenin değerli olduğunu hatırlattı.
Kılıçdaroğlu’nun vaatlerinde ise kamu harcamalarında tasarruf ön plana çıkıyor. İsrafla mücadele ve mali disiplin, Millet İttifakının Ortak Politikalar Ulusal Mutabakatında geniş bir yere sahiptir.
Kılıçdaroğlu’nun vaatleri “gerçekleşebilir, hayal değil” olurken, tasarruf için kaynak ve yöntemleri tercih edeceğini, makroekonomik istikrara vurgu yaptığını da aktarıyor.